Güneydoğu’nun Nevi Şahsına Münhasır Şehri
“Çingene Kızı” isimli mozaik ülkemizin ve dünyanın kültürel mirasları arasında gösteriliyor. Bu eşsiz esere ev sahipliği yapan şehir ise Gaziantep… 2018 yılında mozaiğin eksik olan 12 parçası ABD’den getirilerek ait olduğu yerde sergilenmeye başlanmış, konu dünya gündemini uzun süre meşgul etmişti. Gelin, bu renkli şehri anlatmaya Çingene Kızı’nın da bulunduğu Zeugma Mozaik Müzesi’nden başlayalım.
Zeugma Mozaik Müzesi, 2014 yılında Hatay Arkeoloji Müzesi açılana dek dünyanın en büyük mozaik müzesiydi. Burası Zeugma Antik Kenti’nden gelen mozaiklerin sergilendiği 2500 m2’lik bir alan ve Türkiye’nin yurt dışından turist çeken önemli mekânlarından biri. Meraklıları bilir ki 500 bin parçadan oluşan mozaikleri görmek, binlerce yıl önceye ait hikâyeleri mozaikler üzerinden okumak için dünyada gidilebilecek ilk adres Gaziantep’tir.
Bu şehir tam anlamıyla bir “müzeler şehri”. Medusa Arkeolojik Cam Eserler Müzesi’nden Şahinbey Savaş Müzesi’ne, Mutfak Müzesi’nden Oyun ve Oyuncak Müzesi’ne sahip olduklarını korumaya, biriktirmeye, sergilemeye, anlatmaya önem veren bir şehir… Kentin geçirdiği tarihsel dönemleri anlamak isteyenler Gaziantep Arkeoloji Müzesi’ne mutlaka uğramalı.
Gaziantep antik değerleri kadar yakın tarihe uzanan eserleriyle de cezbeder. Osmanlı döneminden kalma camiler bunların başında gelir. Binlerce yıl önce inşa edilmiş Gaziantep Kalesi’nin batı tarafına 17. yüzyılda yapılan Şirvan Camii hem mimarisi hem de hikâyesi ile dikkat çeker. Rivayet o ki Şirvani Mehmet Efendi’nin yaptırdığı cami bir gün yıkılırsa, aynı yere yeniden inşa edecek hazine caminin temelinde gömülü dururmuş. İki şerefesi bulunan yapı “İki Şerefeli Camii” olarak da biliniyor.
Bir veya iki katlı, geniş avlulu, taş işçiliğinin en güzel örneklerini sergileyen tarihi Antep evlerini görmek için özellikle Bey Mahallesi’ne gitmek gerekir. Evliya Çelebi’nin, “Şehrin her sokak başında kale gibi kapılar vardır. Her gece sokaklarında kandiller yanar.” diye anlattığı mahallede eskiden kentin zenginleri yaşarmış. Şimdilerde turistik mekânlara dönüştürülen yapılardan sivil mimarinin en güzel örnekleri yansıyor.
Tarihiyle, inşa ettikleriyle, merak ettikleriyle, yaratıcılığıyla öne çıkan nevi şahsına münhasır bir kent Gaziantep… 2010 yılında 5000 m2’lik bir alan üzerinde açtığı Gaziantep Gezegenevi ve Bilim Merkezi, sanal uzay yolculuklarına çıkarmak, gökyüzünün gerçek zamanlı görüntüsünü izletmek için ziyaretçi ağırlamayı sürdürüyor.
Toprağından tarih fışkıran Gaziantep’te doğal göl ya da doğal orman bulunmuyor. Ama şehrin farklı noktalarına yapay göller, kızılçam ve meşe ağaçlarından müteşekkil yapay ormanlar oluşturmaktan geri durmamış bu şehrin insanları… Ufak bir tura çıktığınızda bile sık sık bir parkla karşılaşmanız da olasılık dâhilinde… Yeşilvadi Parkı, Botanik Bahçesi, 100. Yıl Parkı, Masal Parkı yoğun ilgi görenlerden bazıları…
Gaziantep’teki bakır el işçiliğinin geçmişi yüzyıllar öncesine dayanıyor. Şehirde en iyi ve farklı bakır ürünlerini merkeze 15 dakika yürüme mesafesinde olan Bakırcılar Çarşısı’nda bulabilirsiniz. Çarşının 19. yüzyılda yapılmış onlarca dükkânında sadece bakır işleri de değil pek çok el sanatı ürünü eşya satışa sunuluyor.
Gaziantep mutfağını anlatmaya değil maddeler kitaplar yetmez; ne de olsa gastronomi dalında UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağı’na dâhil ettiği bir memleketten söz ediyoruz. Yine de eğer oralardaysanız, yaratıcı mutfağındaki sayısız lezzetten beyran çorbasını içmeden, alinazik kebabını yemeden, baklavasıyla tatlanmadan dönmeyin diyebiliriz.
1,896 okunma